lâ uḳsimü bihâẕe-lbeled.
Bu şehre (Mekke'ye) yemin ederim; ki sen bu şehirde oturmuşsun.
veente ḥillüm bihâẕe-lbeled.
Bu şehre (Mekke'ye) yemin ederim; ki sen bu şehirde oturmuşsun.
vevâlidiv vemâ veled.
Doğurana ve doğurduğuna and olsun ki;
leḳad ḫalaḳne-l'insâne fî kebed.
İnsanoğlunu, zorluklara katlanacak şekilde yarattık.
eyaḥsebü el ley yaḳdira `aleyhi eḥad.
İnsanoğlu, kendisine kimsenin güç yetiremeyeceğini mi sanıyor?
yeḳûlü ehlektü mâlel lübedâ.
"Yığın yığın mal tüketmişimdir" diyor.
eyaḥsebü el lem yerahû eḥad.
O, kimsenin kendisini görmediğini mi zannediyor?
elem nec`al lehû `ayneyn.
Biz onun için iki göz, bir dil ve iki dudak var etmedik mi?
velisânev veşefeteyn.
Biz onun için iki göz, bir dil ve iki dudak var etmedik mi?
vehedeynâhü-nnecdeyn.
Biz ona eğri ve doğru iki yolu da göstermedik mi?
القرآن الكريم: | البلد |
---|---|
Ayet Sajdah (سجدة): | - |
suresi (latin): | Al-Balad |
sayı Suresi: | 90 |
Genel Toplam ayet: | 20 |
Toplam kelimeler: | 82 |
Toplam karakter: | 320 |
sayı Ruku: | 1 |
yer: | Mekke |
Azalan Sipariş: | 35 |
Ayetten Başlarken: | 6023 |