Skip to main content

وَجَاۤءَ الْمُعَذِّرُوْنَ مِنَ الْاَعْرَابِ لِيُؤْذَنَ لَهُمْ وَقَعَدَ الَّذِيْنَ كَذَبُوا اللّٰهَ وَرَسُوْلَهٗ ۗسَيُصِيْبُ الَّذِيْنَ كَفَرُوْا مِنْهُمْ عَذَابٌ اَلِيْمٌ   ( التوبة: ٩٠ )

And came
وَجَآءَ
ve geldiler
the ones who make excuses
ٱلْمُعَذِّرُونَ
özür bahane eden
of the bedouins
مِنَ ٱلْأَعْرَابِ
bedevi Araplar
that permission be granted
لِيُؤْذَنَ
izin verilmesi için
to them
لَهُمْ
kendilerine
and sat
وَقَعَدَ
ve oturdular
those who
ٱلَّذِينَ
kimseler
lied
كَذَبُوا۟
yalan söyleyen(ler)
(to) Allah
ٱللَّهَ
Allah'a
and His Messenger
وَرَسُولَهُۥۚ
ve Elçisine
Will strike
سَيُصِيبُ
erişecektir
those who
ٱلَّذِينَ
kimselere
disbelieved
كَفَرُوا۟
inkar eden(lere)
among them
مِنْهُمْ
onlardan
a punishment
عَذَابٌ
bir azab
painful
أَلِيمٌ
acıklı

vecâe-lmü`aẕẕirûne mine-l'a`râbi liyü'ẕene lehüm veḳa`ade-lleẕîne keẕebü-llâhe verasûleh. seyüṣîbü-lleẕîne keferû minhüm `aẕâbün elîm. (at-Tawbah 9:90)

Diyanet Isleri:

Bedevilerden, izin almak üzere, özür beyan eden kimseler geldiler. Allah'a ve Peygamberine yalan söyleyenler ise, özür bile beyan etmeksizin geri kaldılar. Onlardan kafir olanlar can yakıcı azaba uğrayacaktır.

English Sahih:

And those with excuses among the bedouins came to be permitted [to remain], and they who had lied to Allah and His Messenger sat [at home]. There will strike those who disbelieved among them a painful punishment. ([9] At-Tawbah : 90)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Bedevilerin bir kısmı özür dilemek ve izin almak için geldi, Allah'a ve Peygamberine yalan söyleyenler de oturup kaldı. İçlerinden kafir olanlar, elemli bir azaba uğrayacak.