لَا تَعْتَذِرُوْا قَدْ كَفَرْتُمْ بَعْدَ اِيْمَانِكُمْ ۗ اِنْ نَّعْفُ عَنْ طَاۤىِٕفَةٍ مِّنْكُمْ نُعَذِّبْ طَاۤىِٕفَةً ۢ بِاَنَّهُمْ كَانُوْا مُجْرِمِيْنَ ࣖ ( التوبة: ٦٦ )
lâ ta`teẕirû ḳad kefertüm ba`de îmâniküm. in na`fü `an ṭâifetim minküm nü`aẕẕib ṭâifetem biennehüm kânû mücrimîn. (at-Tawbah 9:66)
Diyanet Isleri:
Özür beyan etmeyin, inandıktan sonra inkar ettiniz. İçinizden bir topluluğu affetsek bile, suçlarından ötürü bir topluluğa da azab ederiz.
English Sahih:
Make no excuse; you have disbelieved [i.e., rejected faith] after your belief. If We pardon one faction of you – We will punish another faction because they were criminals. ([9] At-Tawbah : 66)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Özür dilemeye kalkışmayın, siz kafir oldunuz sözde iman ettikten sonra. Sizin bir bölüğünüzü affetsek bile suçlu olduklarından dolayı bir bölüğünüzü azaplandıracağız.