اِنْ تُصِبْكَ حَسَنَةٌ تَسُؤْهُمْۚ وَاِنْ تُصِبْكَ مُصِيْبَةٌ يَّقُوْلُوْا قَدْ اَخَذْنَآ اَمْرَنَا مِنْ قَبْلُ وَيَتَوَلَّوْا وَّهُمْ فَرِحُوْنَ ( التوبة: ٥٠ )
in tüṣibke ḥasenetün tesü'hüm. vein tüṣibke müṣîbetüy yeḳûlû ḳad eḫaẕnâ emranâ min ḳablü veyetevellev vehüm feriḥûn. (at-Tawbah 9:50)
Diyanet Isleri:
Sana bir iyilik gelince onların fenasına gider; bir kötülük gelse, "Biz önceden ihtiyatlı davrandık" derler, sevinerek dönüp giderler.
English Sahih:
If good befalls you, it distresses them; but if disaster strikes you, they say, "We took our matter [in hand] before," and turn away while they are rejoicing. ([9] At-Tawbah : 50)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Sana bir iyilik geldi mi kötüleşir onlar; bir musibete uğrarsan biz derler, daha önce tedbir aldık, ihtiyata riayet ettik ve güvenle, gururla yüz çevirip giderler.