اِذْ هُمْ عَلَيْهَا قُعُوْدٌۙ ( البروج: ٦ )
When
إِذْ
hani
they
هُمْ
onlar
by it
عَلَيْهَا
onun başında
(were) sitting
قُعُودٌ
oturmuşlardı
iẕ hüm `aleyhâ ḳu`ûd. (al-Burūj 85:6)
Diyanet Isleri:
Hazırladıkları hendekleri, tutuşturulmuş ateşle doldurarak onun çevresinde oturup, inanmış kimselere dinlerinden dönmeleri için yaptıkları işkenceleri seyredenler kahrolmuştur!
English Sahih:
When they were sitting near it. ([85] Al-Buruj : 6)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
O sırada kendileri de kıyısında oturmuşlar.