veiẕe-lkevâkibü-nteŝerat.
Yıldızlar dağılıp döküldüğü zaman,
veiẕe-lbiḥâru füccirat.
Denizler kaynaştığı zaman,
veiẕe-lḳubûru bü`ŝirat.
Kabirlerin içi dışa çıktığı zaman,
`alimet nefsüm mâ ḳaddemet veeḫḫarat.
İnsanoğlu, ne yaptığını ve ne yapmadığını görür.
yâ eyyühe-l'insânü mâ garrake birabbike-lkerîm.
Ey insanoğlu! Seni yaratıp sonra şekil veren, düzenleyen, mütenasip kılan, istediği şekilde seni terkip eden, çok cömert olan Rabbine karşı seni aldatan nedir?
elleẕî ḫaleḳake fesevvâke fe`adelek.
Ey insanoğlu! Seni yaratıp sonra şekil veren, düzenleyen, mütenasip kılan, istediği şekilde seni terkip eden, çok cömert olan Rabbine karşı seni aldatan nedir?
fî eyyi ṣûratim mâ şâe rakkebek.
Ey insanoğlu! Seni yaratıp sonra şekil veren, düzenleyen, mütenasip kılan, istediği şekilde seni terkip eden, çok cömert olan Rabbine karşı seni aldatan nedir?
kellâ bel tükeẕẕibûne biddîn.
Hayır, hayır; doğrusu siz dini yalanlıyorsunuz.
veinne `aleyküm leḥâfiżîn.
Oysa, yaptıklarınızı bilen değerli yazıcılar sizi gözetlemektedirler.
القرآن الكريم: | الإنفطار |
---|---|
Ayet Sajdah (سجدة): | - |
suresi (latin): | Al-Infitar |
sayı Suresi: | 82 |
Genel Toplam ayet: | 19 |
Toplam kelimeler: | 80 |
Toplam karakter: | 327 |
sayı Ruku: | 1 |
yer: | Mekke |
Azalan Sipariş: | 82 |
Ayetten Başlarken: | 5829 |