وَاِمَّا تَخَافَنَّ مِنْ قَوْمٍ خِيَانَةً فَانْۢبِذْ اِلَيْهِمْ عَلٰى سَوَاۤءٍۗ اِنَّ اللّٰهَ لَا يُحِبُّ الْخَاۤىِٕنِيْنَ ࣖ ( الأنفال: ٥٨ )
And if
وَإِمَّا
ve eğer
you fear
تَخَافَنَّ
korkarsan
from a people
مِن قَوْمٍ
bir kavmin
betrayal
خِيَانَةً
hiyanet etmesinden
throw back
فَٱنۢبِذْ
sen de davran
to them
إِلَيْهِمْ
onlara
on equal (terms)
عَلَىٰ سَوَآءٍۚ
aynı şekilde
Indeed
إِنَّ
çünkü
Allah
ٱللَّهَ
Allah
(does) not love
لَا يُحِبُّ
sevmez
the traitors
ٱلْخَآئِنِينَ
hainleri
veimmâ teḫâfenne min ḳavmin ḫiyâneten fembiẕ ileyhim `alâ sevâ'. inne-llâhe lâ yüḥibbü-lḫâinîn. (al-ʾAnfāl 8:58)
Diyanet Isleri:
Eğer bir topluluğun anlaşmaya hıyanet etmesinden korkarsan, sen de onlara karşı anlaşmayı bozarak aynı şekilde davran. Doğrusu Allah hainleri sevmez.
English Sahih:
If you [have reason to] fear from a people betrayal, throw [their treaty] back to them, [putting you] on equal terms. Indeed, Allah does not like traitors. ([8] Al-Anfal : 58)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Kafirler, işin geçip gittiğini, kendilerinin unutulduğunu ve bir daha da horlanmayacaklarını, aciz bir hale getirilmeyeceklerini sanmasınlar.