الَّذِيْنَ عَاهَدْتَّ مِنْهُمْ ثُمَّ يَنْقُضُوْنَ عَهْدَهُمْ فِيْ كُلِّ مَرَّةٍ وَّهُمْ لَا يَتَّقُوْنَ ( الأنفال: ٥٦ )
Those who
ٱلَّذِينَ
kimseler
you made a covenant
عَٰهَدتَّ
sen andlaşma yaptığın
with them
مِنْهُمْ
kendileriyle
then
ثُمَّ
sonra
they break
يَنقُضُونَ
bozarlar
their covenant
عَهْدَهُمْ
andlaşmalarını
[in] every
فِى كُلِّ
her
time
مَرَّةٍ
defasında
and they
وَهُمْ
ve onlar
(do) not
لَا
hiç
fear (Allah)
يَتَّقُونَ
çekinmeden
elleẕîne `âhette minhüm ŝümme yenḳuḍûne `ahdehüm fî külli merrativ vehüm lâ yetteḳûn. (al-ʾAnfāl 8:56)
Diyanet Isleri:
Anlaşma yaptığın kimseler, sonucundan sakınmayarak anlaşmalarını her defasında bozarlar. Savaşta onları yakalarsan, arkalarındakilere ibret olacak şekilde, darmadağın et.
English Sahih:
The ones with whom you made a treaty but then they break their pledge every time, and they do not fear Allah. ([8] Al-Anfal : 56)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Onlar, kendileriyle ahitleştiğin kimselerdir, sonra her defasında da ahitlerini bozarlar ve onlar, hiç çekinmezler.