Skip to main content

وَيُطْعِمُوْنَ الطَّعَامَ عَلٰى حُبِّهٖ مِسْكِيْنًا وَّيَتِيْمًا وَّاَسِيْرًا   ( الانسان: ٨ )

And they feed
وَيُطْعِمُونَ
ve yedirirler
the food
ٱلطَّعَامَ
yemeği
in spite of love (for) it
عَلَىٰ حُبِّهِۦ
sevdikleri
(to the) needy
مِسْكِينًا
yoksula
and (the) orphan
وَيَتِيمًا
ve yetime
and (the) captive
وَأَسِيرًا
ve esire

veyuṭ`imûne-ṭṭa`âme `alâ ḥubbihî miskînev veyetîmev veesîrâ. (al-ʾInsān 76:8)

Diyanet Isleri:

Onlar içleri çektiği halde, yiyeceği yoksula, öksüze ve esire yedirirler.

English Sahih:

And they give food in spite of love for it to the needy, the orphan, and the captive, ([76] Al-Insan : 8)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Ve ona ihtiyaçları olduğu halde yemeklerini yoksula ve yetime ve tutsağa verirler, onları doyururlar.