`ani-lmücrimîn.
Ancak, defteri sağdan verilenler böyle değildir; onlar cennettedirler. Suçlulara: "Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?" diye sorarlar.
mâ selekeküm fî seḳara.
Ancak, defteri sağdan verilenler böyle değildir; onlar cennettedirler. Suçlulara: "Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?" diye sorarlar.
ḳâlû lem nekü mine-lmüṣallîn.
Onlar derler ki: "Namaz kılanlardan değildik."
velem nekü nuṭ`imü-lmiskîn.
"Düşkün kimseyi doyurmuyorduk."
vekünnâ neḫûḍu me`a-lḫâiḍîn.
"Batıla dalanlarla biz de dalardık."
vekünnâ nükeẕẕibü biyevmi-ddîn.
"Ceza gününü yalanlardık."
ḥattâ etâne-lyeḳîn.
"Ölüm bize o haldeyken geldi."
femâ tenfe`uhüm şefâ`atü-şşâfi`în.
Artık onlara, şefaatçilerin şefaati fayda vermez.
femâ lehüm `ani-tteẕkirati mü`riḍîn.
Öyleyken, bunlara ne oluyor ki öğütten yüz çeviriyorlar?
keennehüm ḥumürum müstenfirah.
Aslandan ürkerek kaçan yabani merkeplere benzerler.