وَّاَنَّا مِنَّا الصّٰلِحُوْنَ وَمِنَّا دُوْنَ ذٰلِكَۗ كُنَّا طَرَاۤىِٕقَ قِدَدًاۙ ( الجن: ١١ )
And that
وَأَنَّا
bize gelince
among us
مِنَّا
bizden vardır
(are) the righteous
ٱلصَّٰلِحُونَ
iyiler (de)
and among us
وَمِنَّا
ve bizden vardır
(are) other than
دُونَ
başkası (da)
that
ذَٰلِكَۖ
bundan
We
كُنَّا
biz
(are on) ways
طَرَآئِقَ
yollardayız
different
قِدَدًا
çeşitli
veennâ minne-ṣṣâliḥûne veminnâ dûne ẕâlik. künnâ ṭarâiḳa ḳidedâ. (al-Jinn 72:11)
Diyanet Isleri:
"Doğrusu aramızda iyiler de vardır, bundan aşağı bulunanlar da vardır. Biz, türlü türlü yolda olan topluluklardık."
English Sahih:
And among us are the righteous, and among us are [others] not so; we were [of] divided ways. ([72] Al-Jinn : 11)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Ve gerçekten bizden temiz kişiler de vardı, içimizde, böyle olmayanlar da vardı; ayrıayrı yollar tutmuştuk.