Skip to main content

يَغْفِرْ لَكُمْ مِّنْ ذُنُوْبِكُمْ وَيُؤَخِّرْكُمْ اِلٰٓى اَجَلٍ مُّسَمًّىۗ اِنَّ اَجَلَ اللّٰهِ اِذَا جَاۤءَ لَا يُؤَخَّرُۘ لَوْ كُنْتُمْ تَعْلَمُوْنَ   ( نوح: ٤ )

He will forgive
يَغْفِرْ
bağışlasın
for you
لَكُم
sizin için
[of]
مِّن
bir kısmını
your sins
ذُنُوبِكُمْ
günahlarınızdan
and give you respite
وَيُؤَخِّرْكُمْ
ve sizi ertelesin
for
إِلَىٰٓ
kadar
a term
أَجَلٍ
bir süreye
specified
مُّسَمًّىۚ
belli
Indeed
إِنَّ
zira
(the) term
أَجَلَ
süresi
(of) Allah
ٱللَّهِ
Allah'ın
when
إِذَا
zaman
it comes
جَآءَ
geldiği
not is delayed
لَا يُؤَخَّرُۖ
ertelenmez
if
لَوْ
keşke
you
كُنتُمْ
olsaydınız
know"
تَعْلَمُونَ
bilenlerden

yagfir leküm min ẕünûbiküm veyüeḫḫirküm ilâ ecelim müsemmâ. inne ecele-llâhi iẕâ câe lâ yü'eḫḫar. lev küntüm ta`lemûn. (Nūḥ 71:4)

Diyanet Isleri:

"Allah'a kulluk edin; O'ndan sakının ve bana itaat edin ki Allah günahlarınızı size bağışlasın ve sizi belli bir süreye kadar ertelesin; doğrusu Allah'ın belirttiği süre gelince geri bırakılamaz; keşke bilseniz!"

English Sahih:

He [i.e., Allah] will forgive you of your sins and delay you for a specified term. Indeed, the time [set by] Allah, when it comes, will not be delayed, if you only knew." ([71] Nuh : 4)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Suçlarınızı yarlıgasın ve sizi, muayyen bir vaktedek geciktirsin. Şüphe yok ki Allah'ın takdir ettiği vakit geldi mi gecikmesine imkan yoktur eğer biliyorsanız.