وَلَا تَقْعُدُوْا بِكُلِّ صِرَاطٍ تُوْعِدُوْنَ وَتَصُدُّوْنَ عَنْ سَبِيْلِ اللّٰهِ مَنْ اٰمَنَ بِهٖ وَتَبْغُوْنَهَا عِوَجًاۚ وَاذْكُرُوْٓا اِذْ كُنْتُمْ قَلِيْلًا فَكَثَّرَكُمْۖ وَانْظُرُوْا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُفْسِدِيْنَ ( الأعراف: ٨٦ )
velâ taḳ`udû bikülli ṣirâṭin tû`idûne veteṣuddûne `an sebîli-llâhi men âmene bihî vetebgûnehâ `ivecâ. veẕkürû iẕ küntüm ḳalîlen fekeŝŝeraküm. venżurû keyfe kâne `âḳibetü-lmüfsidîn. (al-ʾAʿrāf 7:86)
Diyanet Isleri:
"Allah'a inananları yolundan alıkoyup ve o yolun eğriliğini dileyerek tehdit edip her yolda pusu kurup oturmayın. Azken, Allah'ın sizi çoğalttığını hatırlayın; bozguncuların sonunun nasıl olduğuna bir bakın."
English Sahih:
And do not sit on every path, threatening and averting from the way of Allah those who believe in Him, seeking to make it [seem] deviant. And remember when you were few and He increased you. And see how was the end of the corrupters. ([7] Al-A'raf : 86)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
İnananları tehdit ederek Allah yolundan menetmek ve o yolun eğri bir hale gelmesini sağlamak için her yolun başında oturup pusu kurmaya kalkmayın ve hatırlayın o zamanı ki azlıktınız, o sizi çoğalttı. Bozgunculukta bulunanların sonuçları ne olmuş, ne hale gelmişler, bakın da görün.