فَرِيْقًا هَدٰى وَفَرِيْقًا حَقَّ عَلَيْهِمُ الضَّلٰلَةُ ۗاِنَّهُمُ اتَّخَذُوا الشَّيٰطِيْنَ اَوْلِيَاۤءَ مِنْ دُوْنِ اللّٰهِ وَيَحْسَبُوْنَ اَنَّهُمْ مُّهْتَدُوْنَ ( الأعراف: ٣٠ )
ferîḳan hedâ veferîḳan ḥaḳḳa `aleyhimu-ḍḍalâleh. innehümü-tteḫaẕü-şşeyâṭîne evliyâe min dûni-llâhi veyaḥsebûne ennehüm mühtedûn. (al-ʾAʿrāf 7:30)
Diyanet Isleri:
Allah insanlardan bir takımını doğru yola eriştirdi, fakat bir takımı da sapıklığı haketti, çünkü bunlar Allah'ı bırakıp şeytanları dost edinmiş ve kendilerini doğru yolda sanmışlardı.
English Sahih:
A group [of you] He guided, and a group deserved [to be in] error. Indeed, they [i.e., the latter] had taken the devils as allies instead of Allah while they thought that they were guided. ([7] Al-A'raf : 30)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Halkın bir bölüğünü doğru yola sevketmiştir, bir bölüğüyse sapıklığı haketti. Zanneder misiniz Allah'ı bırakıp da Şeytanları dost edinenler doğru yolu bulmuşlardır?