فَوَسْوَسَ لَهُمَا الشَّيْطٰنُ لِيُبْدِيَ لَهُمَا مَا وٗرِيَ عَنْهُمَا مِنْ سَوْاٰتِهِمَا وَقَالَ مَا نَهٰىكُمَا رَبُّكُمَا عَنْ هٰذِهِ الشَّجَرَةِ ِالَّآ اَنْ تَكُوْنَا مَلَكَيْنِ اَوْ تَكُوْنَا مِنَ الْخٰلِدِيْنَ ( الأعراف: ٢٠ )
fevesvese lehüme-şşeyṭânü liyübdiye lehümâ mâ vûriye `anhümâ min sev'âtihimâ veḳâle mâ nehâkümâ rabbükümâ `an hâẕihi-şşecerati illâ en tekûnâ melekeyni ev tekûnâ mine-lḫâlidîn. (al-ʾAʿrāf 7:20)
Diyanet Isleri:
Şeytan, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için onlara fısıldadı: "Rabbinizin sizi bu ağaçtan menetmesi melek olmanız veya burada temelli kalmanızı önlemek içindir."
English Sahih:
But Satan whispered to them to make apparent to them that which was concealed from them of their private parts. He said, "Your Lord did not forbid you this tree except that you become angels or become of the immortal." ([7] Al-A'raf : 20)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Şeytan, onlara gizli kalmış olan avret yerlerini belirtip göstermek için ikisini de vesveselendirdi ve bu ağacın meyvesini yerseniz mutlaka iki melek haline gelir, yahut da ebedi ömre kavuşursunuz, onun için Rabbiniz sizi nehyetti dedi.