اَوَلَمْ يَتَفَكَّرُوْا مَا بِصَاحِبِهِمْ مِّنْ جِنَّةٍۗ اِنْ هُوَ اِلَّا نَذِيْرٌ مُّبِيْنٌ ( الأعراف: ١٨٤ )
Do not they reflect?
أَوَلَمْ يَتَفَكَّرُوا۟ۗ
düşünmediler mi ki
Not
مَا
yoktur
in their companion
بِصَاحِبِهِم
arkadaşlarında
[of]
مِّن
hiçbir
(is) any madness
جِنَّةٍۚ
delilik
Not he
إِنْ هُوَ
o
(is) but
إِلَّا
ancak
a warner
نَذِيرٌ
bir uyarıcıdır
clear
مُّبِينٌ
apaçık
evelem yetefekkerû mâ biṣâḥibihim min cinneh. in hüve illâ neẕîrum mübîn. (al-ʾAʿrāf 7:184)
Diyanet Isleri:
Düşünmüyorlar mı ki, arkadaşları olan peygamberde deliliğin eseri yoktur. O ancak açıkça uyaran bir kimsedir.
English Sahih:
Then do they not give thought? There is in their companion [i.e., Muhammad (^)] no madness. He is not but a clear warner. ([7] Al-A'raf : 184)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Düşünmezler mi ki kendileriyle konuşanda delilikten eser bile yok; o ancak apaçık korkulu bir haber veren.