Skip to main content

فَبَدَّلَ الَّذِيْنَ ظَلَمُوْا مِنْهُمْ قَوْلًا غَيْرَ الَّذِيْ قِيْلَ لَهُمْ فَاَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ رِجْزًا مِّنَ السَّمَاۤءِ بِمَا كَانُوْا يَظْلِمُوْنَ ࣖ   ( الأعراف: ١٦٢ )

But changed
فَبَدَّلَ
değiştirdiler
those who
ٱلَّذِينَ
kimseler
wronged
ظَلَمُوا۟
zulmeden(ler)
among them
مِنْهُمْ
içlerinden
word
قَوْلًا
sözü
other than
غَيْرَ
başkasıyla
(that) which was said
ٱلَّذِى قِيلَ
söylenenden
to them
لَهُمْ
kendilerine
So We sent
فَأَرْسَلْنَا
biz de gönderdik
upon them
عَلَيْهِمْ
üzerlerine
torment
رِجْزًا
bir azab
from the sky
مِّنَ ٱلسَّمَآءِ
gökten
because
بِمَا
dolayı
they were
كَانُوا۟
ettiklerinden
doing wrong
يَظْلِمُونَ
haksızlık

febeddele-lleẕîne żalemû minhüm ḳavlen gayra-lleẕî ḳîle lehüm feerselnâ `aleyhim riczem mine-ssemâi bimâ kânû yażlimûn. (al-ʾAʿrāf 7:162)

Diyanet Isleri:

Onların zulmedenleri, kendilerine söylenen sözü başkasiyle değiştirdiler. Biz de, o zalimlere, zulümlerinden ötürü gökten azab indirdik.

English Sahih:

But those who wronged among them changed [the words] to a statement other than that which had been said to them. So We sent upon them a punishment from the sky for the wrong that they were doing. ([7] Al-A'raf : 162)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Fakat onlardan zulmedenler, sözü kendilerine söylendiğinden bambaşka bir tarza döküp değiştirdiler, biz de ettikleri zulüm yüzünden onlara gökyüzünden kötü, pis bir azab indirdik.