وَقَالُوْا مَهْمَا تَأْتِنَا بِهٖ مِنْ اٰيَةٍ لِّتَسْحَرَنَا بِهَاۙ فَمَا نَحْنُ لَكَ بِمُؤْمِنِيْنَ ( الأعراف: ١٣٢ )
And they said
وَقَالُوا۟
ve dediler ki
"Whatever
مَهْمَا
ne kadar
you bring us
تَأْتِنَا
getirsen de bize
therewith of
بِهِۦ مِنْ
bir
(the) sign
ءَايَةٍ
mu'cize
so that you bewitch us
لِّتَسْحَرَنَا
bizi büyülemek için
with it
بِهَا
onunla;
then not
فَمَا
değiliz
we
نَحْنُ
biz
(will be) in you
لَكَ
sana
believers"
بِمُؤْمِنِينَ
inanacak
veḳâlû mehmâ te'tinâ bihî min âyetil litesḥaranâ bihâ femâ naḥnü leke bimü'minîn. (al-ʾAʿrāf 7:132)
Diyanet Isleri:
Firavun ailesi: "Bizi sihirlemek için ne mucize gösterirsen göster, sana inanmayacağız" dediler.
English Sahih:
And they said, "No matter what sign you bring us with which to bewitch us, we will not be believers in you." ([7] Al-A'raf : 132)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Bizi büyülemek, kandırmak için hangi delili gösterirsen göster demişlerdi, biz sana inanmayacağız.