قَالُوْٓا اُوْذِيْنَا مِنْ قَبْلِ اَنْ تَأْتِيَنَا وَمِنْۢ بَعْدِ مَا جِئْتَنَا ۗقَالَ عَسٰى رَبُّكُمْ اَنْ يُّهْلِكَ عَدُوَّكُمْ وَيَسْتَخْلِفَكُمْ فِى الْاَرْضِ فَيَنْظُرَ كَيْفَ تَعْمَلُوْنَ ࣖ ( الأعراف: ١٢٩ )
ḳâlû ûẕîne min ḳabli en te'tiyenâ vemim ba`di mâ ci'tenâ. ḳâle `asâ rabbüküm ey yühlike `adüvveküm veyestaḫlifeküm fi-l'arḍi feyenżura keyfe ta`melûn. (al-ʾAʿrāf 7:129)
Diyanet Isleri:
Milleti: "Sen bize gelmeden önce de, geldikten sonra da eziyet çektik" dediler. Musa da: "Rabbinizin düşmanlarınızı yok etmesi ve yeryüzünde sizi onların yerine geçirmesi umulur. O zaman nasıl davranacağınıza bakar" dedi.
English Sahih:
They said, "We have been harmed before you came to us and after you have come to us." He said, "Perhaps your Lord will destroy your enemy and grant you succession in the land and see how you will do." ([7] Al-A'raf : 129)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Sen gelmeden önce de eziyet çektik, geldikten sonra da çekiyoruz dediler. Musa, umarım ki dedi, Rabbiniz, düşmanlarınızı helak eder, yeryüzünde hükümdar eder sizi de neler yapacağınıza bakar, dener sizi.