Skip to main content

هُوَ الَّذِيْ جَعَلَ لَكُمُ الْاَرْضَ ذَلُوْلًا فَامْشُوْا فِيْ مَنَاكِبِهَا وَكُلُوْا مِنْ رِّزْقِهٖۗ وَاِلَيْهِ النُّشُوْرُ   ( الملك: ١٥ )

He
هُوَ
O
(is) the One Who made
ٱلَّذِى جَعَلَ
yapandır
for you
لَكُمُ
size
the earth
ٱلْأَرْضَ
yeri
subservient
ذَلُولًا
boynu eğik
so walk
فَٱمْشُوا۟
haydi yürüyün
in (the) paths thereof
فِى مَنَاكِبِهَا
onun omuzlarında (yeryüzünde)
and eat
وَكُلُوا۟
ve yeyin
of His provision
مِن رِّزْقِهِۦۖ
O'nun rızkından
and to Him
وَإِلَيْهِ
ve O'nadır
(is) the Resurrection
ٱلنُّشُورُ
dönüş

hüve-lleẕî ce`ale lekümü-l'arḍa ẕelûlen femşû fî menâkibihâ vekülû mir rizḳih. veileyhi-nnüşûr. (al-Mulk 67:15)

Diyanet Isleri:

Yeryüzünü, size boyun eğdiren O'dur; öyleyse yerin sırtlarında dolaşın, Allah'ın verdiği rızıktan yiyin; sonunda dönüş O'nadır.

English Sahih:

It is He who made the earth tame for you – so walk among its slopes and eat of His provision – and to Him is the resurrection. ([67] Al-Mulk : 15)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

O, öyle bir mabuttur ki yeryüzünü, size karşı aşağı gönüllü, münkat ve sakin bir halde yaratmıştır, köşesinde, bucağında dolaşın artık ve yiyin mabudunuzun rızkından ve dönüp gideceğiniz yer, gene onun tapısıdır.