Skip to main content

وَّيَرْزُقْهُ مِنْ حَيْثُ لَا يَحْتَسِبُۗ وَمَنْ يَّتَوَكَّلْ عَلَى اللّٰهِ فَهُوَ حَسْبُهٗ ۗاِنَّ اللّٰهَ بَالِغُ اَمْرِهٖۗ قَدْ جَعَلَ اللّٰهُ لِكُلِّ شَيْءٍ قَدْرًا   ( الطلاق: ٣ )

And He will provide for him
وَيَرْزُقْهُ
ve onu rızıklandırır
from where
مِنْ حَيْثُ
yerden
not he thinks
لَا يَحْتَسِبُۚ
ummadığı
And whoever
وَمَن
ve kim
puts his trust
يَتَوَكَّلْ
dayanırsa
upon Allah
عَلَى ٱللَّهِ
Allah'a
then He
فَهُوَ
O
(is) sufficient for him
حَسْبُهُۥٓۚ
ona yeter
Indeed
إِنَّ
şüphesiz
Allah
ٱللَّهَ
Allah
(will) accomplish
بَٰلِغُ
yerine getirendir
His purpose
أَمْرِهِۦۚ
buyruğunu
Indeed
قَدْ
elbette
has set
جَعَلَ
koymuştur
Allah
ٱللَّهُ
Allah
for every
لِكُلِّ
için
thing
شَىْءٍ
herşey
a measure
قَدْرًا
bir ölçü

veyerzuḳhü min ḥayŝü lâ yaḥtesib. vemey yetevekkel `ale-llâhi fehüve ḥasbüh. inne-llâhe bâligu emrih. ḳad ce`ale-llâhü likülli şey'in ḳadrâ. (aṭ-Ṭalāq̈ 65:3)

Diyanet Isleri:

Kadınların iddet süreleri biteceğinde, onları ya uygun bir şekilde alıkoyun, ya da onlardan ayrılın; içinizden de iki adil şahit getirin; şahidliği Allah için yapın; işte bu, Allah'a ve ahiret gününe inanan kimseye verilen öğüttür. Allah, kendisine karşı gelmekten sakınan kimseye kurtuluş yolu sağlar, ona beklemediği yerden rızık verir. Allah'a güvenen kimseye O yeter. Allah, buyruğunu yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü var etmiştir.

English Sahih:

And will provide for him from where he does not expect. And whoever relies upon Allah – then He is sufficient for him. Indeed, Allah will accomplish His purpose. Allah has already set for everything a [decreed] extent. ([65] At-Talaq : 3)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Ve onu, hesaplamadığı yerden rızıklandırır ve kim Allah'a dayanırsa o, yeter ona; şüphe yok ki Allah, yapacağı işi yerine getirir, gerçekten de Allah, her şeye bir ölçü, bir miktar tayin etmiştir.