بَلْ اِيَّاهُ تَدْعُوْنَ فَيَكْشِفُ مَا تَدْعُوْنَ اِلَيْهِ اِنْ شَاۤءَ وَتَنْسَوْنَ مَا تُشْرِكُوْنَ ࣖ ( الأنعام: ٤١ )
"Nay
بَلْ
hayır
Him Alone
إِيَّاهُ
yalnız O'na
you call
تَدْعُونَ
yalvarırsınız
and He would remove
فَيَكْشِفُ
O da kaldırır
what
مَا
şeyi
you call
تَدْعُونَ
istediğiniz
upon Him
إِلَيْهِ
ondan
if
إِن
şayet
He wills
شَآءَ
dilerse
and you will forget
وَتَنسَوْنَ
ve unutursunuz
what
مَا
şeyleri
you associate (with Him)"
تُشْرِكُونَ
ortak koştuğunuz
bel iyyâhü ted`ûne feyekşifü mâ ted`ûne ileyhi in şâe vetensevne mâ tüşrikûn. (al-ʾAnʿām 6:41)
Diyanet Isleri:
Hayır; sadece O'na yalvarırsınız; dilerse yalvardığınız şeyi giderir, siz de O'na koştuğunuz ortakları unutursunuz.
English Sahih:
No, it is Him [alone] you would invoke, and He would remove that for which you invoked Him if He willed, and you would forget what you associate [with Him]. ([6] Al-An'am : 41)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Hayır; ancak onu çağırırsınız, o da dilerse duanızı kabul eder de uğradığınız belayı açıp giderir ve şirk koştuklarınızı unutur, gidersiniz.