Skip to main content

مَآ اَفَاۤءَ اللّٰهُ عَلٰى رَسُوْلِهٖ مِنْ اَهْلِ الْقُرٰى فَلِلّٰهِ وَلِلرَّسُوْلِ وَلِذِى الْقُرْبٰى وَالْيَتٰمٰى وَالْمَسٰكِيْنِ وَابْنِ السَّبِيْلِۙ كَيْ لَا يَكُوْنَ دُوْلَةً ۢ بَيْنَ الْاَغْنِيَاۤءِ مِنْكُمْۗ وَمَآ اٰتٰىكُمُ الرَّسُوْلُ فَخُذُوْهُ وَمَا نَهٰىكُمْ عَنْهُ فَانْتَهُوْاۚ وَاتَّقُوا اللّٰهَ ۗاِنَّ اللّٰهَ شَدِيْدُ الْعِقَابِۘ   ( الحشر: ٧ )

What (was) restored
مَّآ أَفَآءَ
verdikleri (ganimetler)
(by) Allah
ٱللَّهُ
Allah'ın
to His Messenger
عَلَىٰ رَسُولِهِۦ
Elçisine
from (the) people
مِنْ أَهْلِ
halkından
(of) the towns
ٱلْقُرَىٰ
o kent
(it is) for Allah
فَلِلَّهِ
Allah'a (aittir)
and His Messenger
وَلِلرَّسُولِ
ve Elçiye
and for those
وَلِذِى
ve olanlara
(of) the kindred
ٱلْقُرْبَىٰ
akraba
and the orphans
وَٱلْيَتَٰمَىٰ
ve yetimlere
and the needy
وَٱلْمَسَٰكِينِ
ve yoksullara
and
وَٱبْنِ
ve yolcuya
the wayfarer
ٱلسَّبِيلِ
ve yolcuya
that
كَىْ
ta ki
not it becomes
لَا يَكُونَ
olmasın
a (perpetual) circulation
دُولَةًۢ
dolaşan bir şey
between
بَيْنَ
arasında
the rich
ٱلْأَغْنِيَآءِ
zenginler
among you
مِنكُمْۚ
içinizden
And whatever
وَمَآ
ne ki
gives you
ءَاتَىٰكُمُ
size verdi
the Messenger
ٱلرَّسُولُ
Elçi
take it
فَخُذُوهُ
onu alın
and whatever
وَمَا
ve ne ki
he forbids you
نَهَىٰكُمْ
size yasakladı
from it
عَنْهُ
ondan
refrain
فَٱنتَهُوا۟ۚ
sakının
And fear
وَٱتَّقُوا۟
ve korkun
Allah
ٱللَّهَۖ
Allah'tan
Indeed
إِنَّ
çünkü
Allah
ٱللَّهَ
Allah'ın
(is) severe
شَدِيدُ
şiddetlidir
(in) penalty
ٱلْعِقَابِ
azabı

mâ efâe-llâhü `alâ rasûlihî min ehli-lḳurâ felillâhi velirrasûli veliẕi-lḳurbâ velyetâmâ velmesâkîni vebni-ssebîli key lâ yekûne dûletem beyne-l'agniyâi minküm. vemâ âtâkümü-rrasûlü feḫuẕûhü vemâ nehâküm `anhü fentehû. vetteḳu-llâh. inne-llâhe şedîdü-l`iḳâb. (al-Ḥašr 59:7)

Diyanet Isleri:

Allah'ın, fethedilen memleketler halkının mallarından Peygamberine verdikleri; Allah, Peygamber, yakınlar, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir; ta ki içinizdeki zenginler arasında elden ele dolaşan bir devlet olmasın. Peygamber size ne verirse onu alın, sizi neden menederse ondan geri durun; Allah'tan sakının, doğrusu Allah'ın cezalandırması çetindir.

English Sahih:

And what Allah restored to His Messenger from the people of the towns – it is for Allah and for the Messenger and for [his] near relatives and orphans and the needy and the [stranded] traveler – so that it will not be a perpetual distribution among the rich from among you. And whatever the Messenger has given you – take; and what he has forbidden you – refrain from. And fear Allah; indeed, Allah is severe in penalty. ([59] Al-Hashr : 7)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Allah'ın, fethedilen köylerin mallarından Peygamberine verdiği ganimetler artık Allah'ındır ve Peygamberin ve yakınların ve yetimlerin ve yoksulların ve yolda kalmışların; bu da, o malın, sizin içinizdeki zenginlerin ellerinde devreden bir mal, bir sermaye olmaması içindir ve Peygamber, size ne verirse alın onu ve neden vazgeçmenizi emrederse vazgeçin ondan ve çekinin Allah'tan; şüphe yok ki Allah'ın azabı çetindir.