Skip to main content

لَوْ
şayet
أَنزَلْنَا
biz indirseydik
هَٰذَا
bu
ٱلْقُرْءَانَ
Kur'an'ı
عَلَىٰ جَبَلٍ
bir dağa
لَّرَأَيْتَهُۥ
onu görürdün
خَٰشِعًا
baş eğmiş
مُّتَصَدِّعًا
parçalanmış
مِّنْ خَشْيَةِ
korkusundan
ٱللَّهِۚ
Allah
وَتِلْكَ
ve bu
ٱلْأَمْثَٰلُ
misalleri
نَضْرِبُهَا
anlatıyoruz
لِلنَّاسِ
insanlara
لَعَلَّهُمْ
umulur ki
يَتَفَكَّرُونَ
düşünürler

lev enzelnâ hâẕe-lḳur'âne `alâ cebelil lera'eytehû ḫâşi`am müteṣaddi`am min ḫaşyeti-llâh. vetilke-l'emŝâlü naḍribühâ linnâsi le`allehüm yetefekkerûn.

Eğer Biz Kuran'ı bir dağa indirmiş olsaydık, sen, onun, Allah korkusuyla başeğerek parça parça olduğunu görürdün. Bu misalleri, insanlar düşünsünler diye veriyoruz.

Tefsir

هُوَ
O
ٱللَّهُ
Allah'tır
ٱلَّذِى
ki
لَآ
yoktur
إِلَٰهَ
tanrı
إِلَّا
başka
هُوَۖ
O'ndan
عَٰلِمُ
bilir
ٱلْغَيْبِ
görülmeyeni
وَٱلشَّهَٰدَةِۖ
ve görüleni
هُوَ
O
ٱلرَّحْمَٰنُ
Rahmân'dır (çok esirgeyen)
ٱلرَّحِيمُ
Rahîm'dir (çok acıyan)

hüve-llâhü-lleẕî lâ ilâhe illâ hû. `âlimü-lgaybi veşşehâdeh. hüve-rraḥmânü-rraḥîm.

O, görüleni de görülmeyeni de bilen, kendisinden başka tanrı olmayan Allah'tır. O, acıyıcı olandır, acıyandır.

Tefsir

هُوَ
O
ٱللَّهُ
Allah'tır
ٱلَّذِى
ki
لَآ
yoktur
إِلَٰهَ
tanrı
إِلَّا
başka
هُوَ
O'ndan
ٱلْمَلِكُ
Melik'tir (padişahtır)
ٱلْقُدُّوسُ
Kuddûs'tür (mukaddes)
ٱلسَّلَٰمُ
Selâm'dır (esenlik veren)
ٱلْمُؤْمِنُ
Mü'min'dir (güvenlik veren)
ٱلْمُهَيْمِنُ
Müheymin'dir (kollayıp koruyan)
ٱلْعَزِيزُ
Azîz'dir (üstün galib)
ٱلْجَبَّارُ
Cebbâr'dır (istediğini zorla yaptıran)
ٱلْمُتَكَبِّرُۚ
Mütekebbir'dir (çok ulud)
سُبْحَٰنَ
yücedir
ٱللَّهِ
Allah
عَمَّا يُشْرِكُونَ
ortak koşmalarından

hüve-llâhü-lleẕî lâ ilâhe illâ hû. elmelikü-lḳuddûsü-sselâmü-lmü'minü-lmüheyminü-l`azîzü-lcebbâru-lmütekebbir. sübḥâne-llâhi `ammâ yüşrikûn.

O, kendisinden başka tanrı olmayan, hükümran, çok kutsal; esenlik veren, güvenlik veren, görüp gözeten, güçlü, buyruğunu herşeye geçiren, ulu olan, Allah'tır. Allah onların koştukları eşlerden (ortaklardan) münezzehtir.

Tefsir

هُوَ
O
ٱللَّهُ
Allah
ٱلْخَٰلِقُ
Hâlik'dir (yaratan)
ٱلْبَارِئُ
Bâri'dir (var eden)
ٱلْمُصَوِّرُۖ
Musavvir'dir (biçim veren)
لَهُ
O'nundur
ٱلْأَسْمَآءُ
isimler
ٱلْحُسْنَىٰۚ
en güzel
يُسَبِّحُ
tesbih ederler
لَهُۥ
O'nu
مَا
bulunanlar
فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ
göklerde
وَٱلْأَرْضِۖ
ve yerde
وَهُوَ
ve O
ٱلْعَزِيزُ
Azîz'dir (mutlak galip)
ٱلْحَكِيمُ
Hakîm'dir (hükümdar herşeyi hikmetle yapan)

hüve-llâhü-lḫâliḳu-lbâriü-lmüṣavviru lehü-l'esmâü-lḥusnâ. yüsebbiḥu lehû mâ fi-ssemâvâti vel'arḍ. vehüve-l`azîzü-lḥakîm.

O, vareden, güzel yaratan, yarattıklarına şekil veren, en güzel adlar kendisinin olan Allah'tır. Göklerde ve yerde olanlar O'nu tesbih ederler. O güçlüdür, Hakim'dir.

Tefsir