لِّئَلَّا يَعْلَمَ اَهْلُ الْكِتٰبِ اَلَّا يَقْدِرُوْنَ عَلٰى شَيْءٍ مِّنْ فَضْلِ اللّٰهِ وَاَنَّ الْفَضْلَ بِيَدِ اللّٰهِ يُؤْتِيْهِ مَنْ يَّشَاۤءُ ۗوَاللّٰهُ ذُو الْفَضْلِ الْعَظِيْمِ ࣖ ۔ ( الحديد: ٢٩ )
liellâ ya`leme ehlü-lkitâbi ellâ yaḳdirûne `alâ şey'im min faḍli-llâhi veenne-lfaḍle biyedi-llâhi yü'tîhi mey yeşâ'. vellâhü ẕü-lfaḍli-l`ażîm. (al-Ḥadīd 57:29)
Diyanet Isleri:
Kitap ehli bilsinler ki, Allah'ın lütfundan hiçbir şey elde edemezler (bu lütfa malik değillerdir); lütuf Allah'ın elindedir, onu dilediğine verir; Allah büyük lütuf sahibidir.
English Sahih:
[This is] so that the People of the Scripture may know that they are not able [to obtain] anything from the bounty of Allah and that [all] bounty is in the hand of Allah; He gives it to whom He wills. And Allah is the possessor of great bounty. ([57] Al-Hadid : 29)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Ve bunlar da, kitap ehlinin, şunu bilmeleri için bildirilmiştir: Onlar, Allah'ın lütuf ve ihsanından hiçbir şeyi menedemezler ve lütuf ve ihsan, Allah'ın elindedir, dilediğine verir ve Allah, pek büyük bir lütuf ve ihsan sahibidir.