وَكَانُوْا يُصِرُّوْنَ عَلَى الْحِنْثِ الْعَظِيْمِۚ ( الواقعة: ٤٦ )
And were
وَكَانُوا۟
ve ediyorlardı
persisting
يُصِرُّونَ
ısrar
in
عَلَى
üzere
the sin
ٱلْحِنثِ
günah (işlemek)
the great
ٱلْعَظِيمِ
büyük
vekânû yüṣirrûne `ale-lḥinŝi-l`ażîm. (al-Wāqiʿah 56:46)
Diyanet Isleri:
Çünkü onlar, bundan önce, dünyada, nimet içinde bulunurlar iken, büyük günah işlemekte direnir dururlardı.
English Sahih:
And they used to persist in the great violation, ([56] Al-Waqi'ah : 46)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Ve büyük günahları yapmada ısrar ederlerdi.