efebihâẕe-lḥadîŝi entüm müdhinûn.
Siz bu sözü mü hor görüyorsunuz?
vetec`alûne rizḳaküm enneküm tükeẕẕibûn.
Rızkınıza şükredeceğiniz yere onu vereni mi yalanlıyorsunuz?
felevlâ iẕâ belegati-lḥulḳûm.
Kişinin canı boğaza dayanınca ve siz o zaman bakıp kalırken, Biz o kişiye sizden daha yakınızdır, ama görmezsiniz.
veentüm ḥîneiẕin tenżurûn.
Kişinin canı boğaza dayanınca ve siz o zaman bakıp kalırken, Biz o kişiye sizden daha yakınızdır, ama görmezsiniz.
venaḥnü aḳrabü ileyhi minküm velâkil lâ tübṣirûn.
Kişinin canı boğaza dayanınca ve siz o zaman bakıp kalırken, Biz o kişiye sizden daha yakınızdır, ama görmezsiniz.
felevlâ in küntüm gayra medînîn.
Siz dirilip yaptıklarınıza karşılık görmeyecekseniz ve eğer bu sözünüzde samimi iseniz, o çıkmak üzere olan canı geri çevirsenize!
terci`ûnehâ in küntüm ṣâdiḳîn.
Siz dirilip yaptıklarınıza karşılık görmeyecekseniz ve eğer bu sözünüzde samimi iseniz, o çıkmak üzere olan canı geri çevirsenize!
feemmâ in kâne mine-lmüḳarrabîn.
Eğer ölen o kişi, gözdelerden ise, rahatlık, hoşluk ve nimet cenneti onundur.
feravḥuv verayḥânüv vecennâtü ne`îm.
Eğer ölen o kişi, gözdelerden ise, rahatlık, hoşluk ve nimet cenneti onundur.
veemmâ in kâne min aṣḥâbi-lyemîn.
Eğer defteri sağdan verilenlerden ise,