Necm Suresi 43. Ayet

Doğrusu güldüren de ağlatan da O´dur.

Doğrusu, güldüren ve ağlatan O'dur.

Muhakak ki güldüren de O’dur, ağlatan da...

Şüphesiz ki, O, hem güldürür, hem ağlatır.

Doğrusu güldüren de ağlatan da O'dur.

O'dur seni güldüren ve ağlatan.

Doğrusu güldüren de ağlatan da O'dur.

Güldüren de, ağlatan da O´dur.

Doğrusu, güldüren ve ağlatan O´dur.

Hakıykat şu: Güldüren de, ağlatan da Odur.

Gerçekten O´dur güldüren de, ağlatan da.

Ve muhakkak ki, güldüren ve ağlatan O´dur.

(sizi) güldüren ve ağlatan yalnız O´dur;

Doğrusu güldüren de ağlatan da O’dur.

(43-44) Ve muhakkak O´dur ki, güldürdü ve ağlattı. Ve şüphe yok O´dur, O´dur ki, öldürdü ve hayata erdirdi.

Güldüren de, ağlatan da O’dur.

Güldüren de O’dur, ağlatan da!

Güldüren de O’dur, ağlatan da!

Yoksa o Mûsâ'nın ve o çok vefalı İbrâhim’in sahifelerinde bulunan şu kesin gerçekler hakkında bilgi edinmedi mi ki: Hiçbir kimse başkasının günah yükünü çekemez. İnsan, emek ve gayretinin neticesinden başka şey elde edemez. Bu gayretinin semeresi de ileride ortaya çıkacaktır. Emeğinin karşılığı kendisine tam tamına ödenecektir. Elbette son durak, Rabbinin huzuru olacaktır. O’dur güldüren ve ağlatan; O’dur öldüren ve yaşatan. [2,124; 16, 123; 35,18; 36,12; 9,105]

Güldüren de O'dur, ağlatan da O'dur.

Doğrusu, güldüren ve ağlatan O´dur,

Hiç kuşkusuz, güldüren de O'dur, ağlatan da...