فَاِنَّ لِلَّذِيْنَ ظَلَمُوْا ذَنُوْبًا مِّثْلَ ذَنُوْبِ اَصْحٰبِهِمْ فَلَا يَسْتَعْجِلُوْنِ ( الذاريات: ٥٩ )
So indeed
فَإِنَّ
muhakkak
for those who
لِلَّذِينَ
vardır
do wrong
ظَلَمُوا۟
zulmedenlerin
(is) a portion
ذَنُوبًا
bir (azab) payı
like
مِّثْلَ
gibi
(the) portion
ذَنُوبِ
payı
(of) their companions
أَصْحَٰبِهِمْ
arkadaşlarının
so let them not ask Me to hasten
فَلَا
o halde
so let them not ask Me to hasten
يَسْتَعْجِلُونِ
acele etmesinler
feinne lilleẕîne żalemû ẕenûbem miŝle ẕenûbi aṣḥâbihim felâ yesta`cilûn. (aḏ-Ḏāriyāt 51:59)
Diyanet Isleri:
Zulmedenlerin, geçmiş arkadaşlarının suçlarına benzer suçları vardır; cezalarını Benden acele istemesinler.
English Sahih:
And indeed, for those who have wronged is a portion [of punishment] like the portion of their companions [i.e., predecessors], so let them not impatiently urge Me. ([51] Adh-Dhariyat : 59)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Kendilerine zulmedenlere, arkadaşlarının payı, gibi bir azap payı var, artık acele etmesinler.