وَٱسْتَمِعْ
ve dinle
يَوْمَ
(o) gün
يُنَادِ
çağırır
ٱلْمُنَادِ
o ünleyici
مِن مَّكَانٍ
bir yerden
قَرِيبٍ
yakın
vestemi` yevme yünâdi-lmünâdi mim mekânin ḳarîb.
Bir çağırıcının yakın bir yerden çağıracağı güne kulak ver.
يَوْمَ
(o) gün
يَسْمَعُونَ
duyarlar
ٱلصَّيْحَةَ
çağrıyı
بِٱلْحَقِّۚ
gerçek olarak
ذَٰلِكَ
işte bu
يَوْمُ
günüdür
ٱلْخُرُوجِ
çıkış
yevme yesme`ûne-ṣṣayḥate bilḥaḳḳ. ẕâlike yevmü-lḫurûc.
O gün çığlığı gerçekten duyarlar; işte o, kabirden çıkış günüdür.
إِنَّا
elbette biz
نَحْنُ
biz
نُحْىِۦ
yaşatırız
وَنُمِيتُ
ve öldürürüz
وَإِلَيْنَا
ve bizedir
ٱلْمَصِيرُ
dönüş
innâ naḥnü nuḥyî venümîtü veileyne-lmeṣîr.
Doğrusu Biz diriltiriz, Biz öldürürüz, dönüş Bize'dir.
يَوْمَ
(o) gün
تَشَقَّقُ
yarılır
ٱلْأَرْضُ
yer
عَنْهُمْ
onlar(ın üstün)den
سِرَاعًاۚ
sür'atle koşarlar
ذَٰلِكَ
işte bu
حَشْرٌ
toplamadır
عَلَيْنَا
bize göre
يَسِيرٌ
kolaydır
yevme teşeḳḳaḳu-l'arḍu `anhüm sirâ`â. ẕâlike ḥaşrun `aleynâ yesîr.
O gün, yer yarılır, onlar çabucak ayrılır; bu, Bize göre kolay bir toplamadır.
نَّحْنُ
biz
أَعْلَمُ
biliyoruz
بِمَا
şeyleri
يَقُولُونَۖ
onların dedikleri
وَمَآ
ve değilsin
أَنتَ
sen
عَلَيْهِم
onların üstünde
بِجَبَّارٍۖ
bir zorlayıcı
فَذَكِّرْ
öğüt ver
بِٱلْقُرْءَانِ
Kur'an ile
مَن
kimselere
يَخَافُ
korkan
وَعِيدِ
tehdidimden
naḥnü a`lemü bimâ yeḳûlûne vemâ ente `aleyhim bicebbârin feẕekkir bilḳur'âni mey yeḫâfü ve`îd.
Onların dediklerini Biz biliriz. Sen onların üzerinde bir zorba değilsin; söz verdiğim günden korkanlara Kuran'la öğüt ver.