سَمّٰعُوْنَ لِلْكَذِبِ اَكّٰلُوْنَ لِلسُّحْتِۗ فَاِنْ جَاۤءُوْكَ فَاحْكُمْ بَيْنَهُمْ اَوْ اَعْرِضْ عَنْهُمْ ۚوَاِنْ تُعْرِضْ عَنْهُمْ فَلَنْ يَّضُرُّوْكَ شَيْـًٔا ۗ وَاِنْ حَكَمْتَ فَاحْكُمْ بَيْنَهُمْ بِالْقِسْطِۗ اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الْمُقْسِطِيْنَ ( المائدة: ٤٢ )
semmâ`ûne lilkeẕibi ekkâlûne lissuḥt. fein câûke faḥküm beynehüm ev a`riḍ `anhüm. vein tü`riḍ `anhüm feley yeḍurrûke şey'â. vein ḥakemte faḥküm beynehüm bilḳisṭ. inne-llâhe yüḥibbü-lmuḳsiṭîn. (al-Māʾidah 5:42)
Diyanet Isleri:
Onlar yalana kulak verirler, haram yerler. Eğer sana gelirlerse aralarında hükmet, yahut onlardan yüz çevir; yüz çevirirsen sana bir zarar veremezler. Eğer hükmedersen aralarında adaletle hüküm ver. Allah adil olanları sever.
English Sahih:
[They are] avid listeners to falsehood, devourers of [what is] unlawful. So if they come to you, [O Muhammad], judge between them or turn away from them. And if you turn away from them – never will they harm you at all. And if you judge, judge between them with justice. Indeed, Allah loves those who act justly. ([5] Al-Ma'idah : 42)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Onlar, yalan söylemek için boyuna dinlerler, haramı ve rüşveti de boyuna yerler. Sana gelirlerse aralarında hüküm ver, yahut da yüz çevir onlardan. Yüz çevirirsen, kesin olarak sana hiçbir zarar veremez onlar ve eğer hüküm verirsen, aralarında, adaletle hüküm ver, şüphe yok ki Allah, adalet sahiplerini sever.