Skip to main content

يُرِيْدُوْنَ اَنْ يَّخْرُجُوْا مِنَ النَّارِ وَمَا هُمْ بِخَارِجِيْنَ مِنْهَا ۖوَلَهُمْ عَذَابٌ مُّقِيمٌ  ( المائدة: ٣٧ )

They will wish
يُرِيدُونَ
isterler
that they come out
أَن يَخْرُجُوا۟
çıkmak
of the Fire
مِنَ ٱلنَّارِ
ateşten
but not
وَمَا
ve değillerdir
they
هُم
onlar
will come out
بِخَٰرِجِينَ
çıkacak
of it
مِنْهَاۖ
oradan
And for them
وَلَهُمْ
ve onlar için vardır
(is) a punishment
عَذَابٌ
bir azab
lasting
مُّقِيمٌ
sürekli

yürîdûne ey yaḫrucû mine-nnâri vemâ hüm biḫâricîne minhâ. velehüm `aẕâbüm müḳîm. (al-Māʾidah 5:37)

Diyanet Isleri:

Ateşten çıkmak isterler, çıkamazlar. Onlara sürekli azab vardır.

English Sahih:

They will wish to get out of the Fire, but never are they to emerge therefrom, and for them is an enduring punishment. ([5] Al-Ma'idah : 37)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Ateşten çıkmak isterlerse de çıkamaz onlar ve onlar içindir sürüp giden bir azap.