اِنَّمَا الْمُؤْمِنُوْنَ اِخْوَةٌ فَاَصْلِحُوْا بَيْنَ اَخَوَيْكُمْ وَاتَّقُوا اللّٰهَ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُوْنَ ࣖ ( الحجرات: ١٠ )
Only
إِنَّمَا
muhakkak
the believers
ٱلْمُؤْمِنُونَ
mü'minler
(are) brothers
إِخْوَةٌ
kardeştirler
so make peace
فَأَصْلِحُوا۟
o halde düzeltin
between
بَيْنَ
arasını
your brothers
أَخَوَيْكُمْۚ
kardeşlerinizin
and fear Allah
وَٱتَّقُوا۟
ve korkun
and fear Allah
ٱللَّهَ
Allah'tan
so that you may
لَعَلَّكُمْ
umulur ki
receive mercy
تُرْحَمُونَ
size rahmet edilsin
inneme-lmü'minûne iḫvetün feaṣliḥû beyne eḫaveyküm vetteḳu-llâhe le`alleküm türḥamûn. (al-Ḥujurāt 49:10)
Diyanet Isleri:
Şüphesiz müminler birbiri ile kardeştirler; öyle ise dargın olan kardeşlerinizin arasını düzeltin; Allah'tan sakının ki size acısın.
English Sahih:
The believers are but brothers, so make settlement between your brothers. And fear Allah that you may receive mercy. ([49] Al-Hujurat : 10)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Hiç şüphe yok ki inananlar, ancak kardeştirler, artık kardeşlerinizin arasını bulun, barıştırın, uzlaştırın onları ve çekinin Allah'tan da acınmışlardan olun.