وَاِذَا تُتْلٰى عَلَيْهِمْ اٰيٰتُنَا بَيِّنٰتٍ قَالَ الَّذِيْنَ كَفَرُوْا لِلْحَقِّ لَمَّا جَاۤءَهُمْۙ هٰذَا سِحْرٌ مُّبِيْنٌۗ ( الأحقاف: ٧ )
And when
وَإِذَا
ve zaman
are recited
تُتْلَىٰ
okunduğu
to them
عَلَيْهِمْ
onlara
Our Verses
ءَايَٰتُنَا
ayetlerimiz
clear
بَيِّنَٰتٍ
açık açık
say
قَالَ
dediler
those who
ٱلَّذِينَ
kimseler
disbelieve
كَفَرُوا۟
inkar eden(ler)
of the truth
لِلْحَقِّ
hakk için
when it comes to them
لَمَّا جَآءَهُمْ
kendilerine gelen
"This
هَٰذَا
bu
(is) a magic
سِحْرٌ
bir büyüdür
clear"
مُّبِينٌ
apaçık
veiẕâ tütlâ `aleyhim âyâtünâ beyyinâtin ḳâle-lleẕîne keferû lilḥaḳḳi lemmâ câehüm hâẕâ siḥrum mübîn. (al-ʾAḥq̈āf 46:7)
Diyanet Isleri:
Ayetlerimiz onlara açıkça okunduğu zaman inkar edenler, kendilerine gelen gerçek için: "Bu, apaçık bir büyüdür" derler.
English Sahih:
And when Our verses are recited to them as clear evidences, those who disbelieve say of the truth when it has come to them, "This is obvious magic." ([46] Al-Ahqaf : 7)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Onlara apaçık ayetlerimiz okundu mu gerçeği inkar edenler, gerçek, onlara gelince bu derler, aşikar bir büyü.