Skip to main content

وَلِكُلٍّ دَرَجٰتٌ مِّمَّا عَمِلُوْاۚ وَلِيُوَفِّيَهُمْ اَعْمَالَهُمْ وَهُمْ لَا يُظْلَمُوْنَ   ( الأحقاف: ١٩ )

And for all
وَلِكُلٍّ
her birinin vardır
(are) degrees
دَرَجَٰتٌ
dereceleri
for what
مِّمَّا
işlerden
they did
عَمِلُوا۟ۖ
yaptıkları
and that He may fully compensate them
وَلِيُوَفِّيَهُمْ
ve onlara tam verir
(for) their deeds
أَعْمَٰلَهُمْ
yaptıklarının karşılığını
and they
وَهُمْ
ve onlara
will not be wronged
لَا
asla
will not be wronged
يُظْلَمُونَ
haksızlık edilmez

veliküllin deracâtüm mimmâ `amilû. veliyüveffiyehüm a`mâlehüm vehüm lâ yużlemûn. (al-ʾAḥq̈āf 46:19)

Diyanet Isleri:

İşlediklerinden ötürü herkesin bir derecesi vardır. Herkese işlediklerinin karşılığı ödenir. Kendilerine haksızlık yapılmaz.

English Sahih:

And for all there are degrees [of reward and punishment] for what they have done, and [it is] so that He may fully compensate them for their deeds, and they will not be wronged. ([46] Al-Ahqaf : 19)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Ve herkesin, yaptığı işlere göre dereceleri var ve yaptıklarının karşılığını elbette tamamıyla öder ve onlara zulmedilmez.