Skip to main content

ثُمَّ جَعَلْنٰكَ عَلٰى شَرِيْعَةٍ مِّنَ الْاَمْرِ فَاتَّبِعْهَا وَلَا تَتَّبِعْ اَهْوَاۤءَ الَّذِيْنَ لَا يَعْلَمُوْنَ  ( الجاثية: ١٨ )

Then
ثُمَّ
sonra
We put you
جَعَلْنَٰكَ
seni koyduk
on
عَلَىٰ
üzerine
an ordained way
شَرِيعَةٍ
bir şeriat
of the matter;
مِّنَ ٱلْأَمْرِ
emrimizden
so follow it
فَٱتَّبِعْهَا
sen ona uy
and (do) not
وَلَا
ve
follow
تَتَّبِعْ
uyma
(the) desires
أَهْوَآءَ
keyiflerine
(of) those who
ٱلَّذِينَ
kimselerin
(do) not know
لَا يَعْلَمُونَ
bilmeyen(lerin)

ŝümme ce`alnâke `alâ şerî`atim mine-l'emri fettebi`hâ velâ tettebi` ehvâe-lleẕîne lâ ya`lemûn. (al-Jāthiyah 45:18)

Diyanet Isleri:

Sonra seni de din konusunda bir şeriat sahibi kıldık, ona uy; bilmeyenlerin heveslerine uyma.

English Sahih:

Then We put you, [O Muhammad], on an ordained way concerning the matter [of religion]; so follow it and do not follow the inclinations of those who do not know. ([45] Al-Jathiyah : 18)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Sonra seni, dine ait bir şeriata sahip ettik, artık uy ona ve bilmeyenlerin dileklerine uyma.