Skip to main content

مَا خَلَقْنٰهُمَآ اِلَّا بِالْحَقِّ وَلٰكِنَّ اَكْثَرَهُمْ لَا يَعْلَمُوْنَ  ( الدخان: ٣٩ )

Not We created both of them
مَا خَلَقْنَٰهُمَآ
onları yaratmadık
but
إِلَّا
dışında bir sebeple
in [the] truth
بِٱلْحَقِّ
hikmetli bir gaye
but
وَلَٰكِنَّ
fakat
most of them
أَكْثَرَهُمْ
onların çoğu
(do) not know
لَا يَعْلَمُونَ
bilmiyorlar

mâ ḫalaḳnâhümâ illâ bilḥaḳḳi velâkinne ekŝerahüm lâ ya`lemûn. (ad-Dukhān 44:39)

Diyanet Isleri:

Biz onları, ancak ve ancak gerektiği gibi yarattık, ama insanların çoğu bilmezler.

English Sahih:

We did not create them except in truth, but most of them do not know. ([44] Ad-Dukhan : 39)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Biz onları, ancak gerçek olarak yarattık ve fakat çoğu bilmez.