Skip to main content

وَقَالُوْٓا ءَاٰلِهَتُنَا خَيْرٌ اَمْ هُوَ ۗمَا ضَرَبُوْهُ لَكَ اِلَّا جَدَلًا ۗبَلْ هُمْ قَوْمٌ خَصِمُوْنَ  ( الزخرف: ٥٨ )

And they said
وَقَالُوٓا۟
ve dediler
"Are our gods
ءَأَٰلِهَتُنَا
bizim tanrılarımız mı?
better
خَيْرٌ
hayırlıdır
or
أَمْ
yoksa
he?"
هُوَۚ
o mu?
Not they present it
مَا ضَرَبُوهُ
bunu misal vermediler
to you
لَكَ
sana
except
إِلَّا
dışında bir sebeple
(for) argument
جَدَلًۢاۚ
tartışmak
Nay
بَلْ
doğrusu
they
هُمْ
onlar
(are) a people
قَوْمٌ
bir toplumdur
argumentative
خَصِمُونَ
kavgacı

veḳâlû eâlihetünâ ḫayrun em hû. mâ ḍarabûhü leke illâ cedelâ. bel hüm ḳavmün ḫasimûn. (az-Zukhruf 43:58)

Diyanet Isleri:

"Bizim tanrımız mı yoksa o mu daha iyidir?" dediler. Sana böyle söylemeleri, sadece, tartışmaya girişmek içindir. Onlar şüphesiz kavgacı bir millettir.

English Sahih:

And they said, "Are our gods better, or is he?" They did not present it [i.e., the comparison] except for [mere] argument. But, [in fact], they are a people prone to dispute. ([43] Az-Zukhruf : 58)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Ve bizim mabutlarımız mı hayırlı, yoksa o mu dediler, onlar, bu örneği ancak çekişmek için getirdiler; zaten de onlar düşmanlık ededuran bir topluluktur.