Skip to main content

وَيَسْتَجِيْبُ الَّذِيْنَ اٰمَنُوْا وَعَمِلُوا الصّٰلِحٰتِ وَيَزِيْدُهُمْ مِّنْ فَضْلِهٖ ۗوَالْكٰفِرُوْنَ لَهُمْ عَذَابٌ شَدِيْدٌ   ( الشورى: ٢٦ )

And He answers
وَيَسْتَجِيبُ
ve dileklerini kabul eder
those who
ٱلَّذِينَ
kimselerin
believe
ءَامَنُوا۟
inanan(ların)
and do
وَعَمِلُوا۟
ve yapanların
righteous deeds
ٱلصَّٰلِحَٰتِ
iyi işler
and increases (for) them
وَيَزِيدُهُم
ve onlara daha fazlasını verir
from His Bounty
مِّن فَضْلِهِۦۚ
lutuf ve kereminden
And the disbelievers -
وَٱلْكَٰفِرُونَ
kafirlere gelince
for them
لَهُمْ
onlara da vardır
(will be) a punishment
عَذَابٌ
bir azab
severe
شَدِيدٌ
çetin

veyestecîbü-lleẕîne âmenû ve`amilu-ṣṣâliḥâti veyezîdühüm min faḍlih. velkâfirûne lehüm `aẕâbün şedîd. (aš-Šūrā 42:26)

Diyanet Isleri:

Kullarının tevbesini kabul eden, kötülükleri affeden, yaptıklarınızı bilen, inanıp yararlı işler işleyenlerin duasını kabul eden, lütfuyla onların ecrini arttıran O'dur. Ama, inkarcılar için çetin azap vardır.

English Sahih:

And He answers [the supplication of] those who have believed and done righteous deeds and increases [for] them from His bounty. But the disbelievers will have a severe punishment. ([42] Ash-Shuraa : 26)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

İnanan ve iyi işlerde bulunanların dileklerine icabet eder ve onlar hakkındaki ihsan ve keremini, lütfüyle arttırır ve kafirlere gelince: Onlaradır çetin azap.