Skip to main content

اَلَآ اِنَّهُمْ فِيْ مِرْيَةٍ مِّنْ لِّقَاۤءِ رَبِّهِمْ ۗ اَلَآ اِنَّهٗ بِكُلِّ شَيْءٍ مُّحِيْطٌ ࣖ  ( فصلت: ٥٤ )

Unquestionably
أَلَآ
iyi bil ki
they
إِنَّهُمْ
onlar
(are) in
فِى
içindedirler
doubt
مِرْيَةٍ
kuşku
about (the) meeting
مِّن لِّقَآءِ
kavuşmaktan
(with) their Lord?
رَبِّهِمْۗ
Rablerine
Unquestionably
أَلَآ
iyi bil ki
indeed He
إِنَّهُۥ
O
(is) of all
بِكُلِّ
her
things
شَىْءٍ
şeyi
encompassing
مُّحِيطٌۢ
kuşatmıştır

elâ innehüm fî miryetim mil liḳâi rabbihim. elâ innehû bikülli şey'im müḥîṭ. (Fuṣṣilat 41:54)

Diyanet Isleri:

Dikkat edin; onlar Rablerine kavuşmaktan şüphededirler; dikkat edin; Allah şüphesiz her şeyi bilgisiyle kuşatandır.

English Sahih:

Unquestionably, they are in doubt about the meeting with their Lord. Unquestionably He is, of all things, encompassing. ([41] Fussilat : 54)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

İyice bil ki onlar, şüphe yok, Rablerine kavuşacaklarından şüphe etmedeler; iyice bil ki şüphe yok, o, her şeyi kuşatmış, kavramıştır.