لَا يَسْـَٔمُ الْاِنْسَانُ مِنْ دُعَاۤءِ الْخَيْرِۖ وَاِنْ مَّسَّهُ الشَّرُّ فَيَـُٔوْسٌ قَنُوْطٌ ( فصلت: ٤٩ )
(Does) not get tired
لَّا يَسْـَٔمُ
usanmaz
man
ٱلْإِنسَٰنُ
insan
of praying
مِن دُعَآءِ
istemekten
(for) the good
ٱلْخَيْرِ
hayır (iyilik)
but if
وَإِن
ama eğer
touches him
مَّسَّهُ
kendisine dokunursa
the evil
ٱلشَّرُّ
bir şer
then he gives up hope
فَيَـُٔوسٌ
hemen üzülür
(and) despairs
قَنُوطٌ
ümitsiz olur
lâ yes'emü-l'insânü min dü`âi-lḫayr. veim messehü-şşerru feyeûsün ḳanûṭ. (Fuṣṣilat 41:49)
Diyanet Isleri:
İnsan, iyilik istemekten usanmaz da, kendisine bir kötülük gelince umutsuzluğa düşer, meyus olur.
English Sahih:
Man is not weary of supplication for good [things], but if evil touches him, he is hopeless and despairing. ([41] Fussilat : 49)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
İnsan, hayır istemekten hiç usanmaz ve bir şerre uğrarsa da iyideniyiye yeise düşer, ümitsizliğe kapılıp gider.