لَّا يَأْتِيْهِ الْبَاطِلُ مِنْۢ بَيْنِ يَدَيْهِ وَلَا مِنْ خَلْفِهٖ ۗتَنْزِيْلٌ مِّنْ حَكِيْمٍ حَمِيْدٍ ( فصلت: ٤٢ )
Not comes to it
لَّا يَأْتِيهِ
ona gelmez
the falsehood
ٱلْبَٰطِلُ
boşa çıkaracak bir söz
from before it before it
مِنۢ بَيْنِ يَدَيْهِ
önünden
and not
وَلَا
ne de
from behind it
مِنْ خَلْفِهِۦۖ
arkasından
A Revelation
تَنزِيلٌ
indirilmiştir
from (the) All-Wise
مِّنْ حَكِيمٍ
hüküm ve hikmet sahibinden
(the) Praiseworthy
حَمِيدٍ
çok övülenden
lâ ye'tîhi-lbâṭilü mim beyni yedeyhi velâ min ḫalfih. tenzîlüm min ḥakîmin ḥamîd. (Fuṣṣilat 41:42)
Diyanet Isleri:
Kitap kendilerine gelince, onlar, onu inkar etmişlerdir; oysa o, değerli bir Kitap'dır. Geçmişte ve gelecekte onu batıl kılacak yoktur. Hakim ve övülmeğe layık olan Allah katından indirilmedir.
English Sahih:
Falsehood cannot approach it from before it or from behind it; [it is] a revelation from a [Lord who is] Wise and Praiseworthy. ([41] Fussilat : 42)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Ne önceden onun hükümlerini iptal eden bir kitap gelmiştir, ne de ondan sonra gelir ve batıl, ona zarar veremez; hüküm ve hikmet sahibinden, hamde layık mabut tarafından indirilmiştir.