Skip to main content

نَحْنُ اَوْلِيَاۤؤُكُمْ فِى الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا وَفِى الْاٰخِرَةِ ۚوَلَكُمْ فِيْهَا مَا تَشْتَهِيْٓ اَنْفُسُكُمْ وَلَكُمْ فِيْهَا مَا تَدَّعُوْنَ ۗ   ( فصلت: ٣١ )

We
نَحْنُ
biz
(are) your protectors
أَوْلِيَآؤُكُمْ
sizin dostlarınızız
in the life
فِى ٱلْحَيَوٰةِ
hayatında
(of) the world
ٱلدُّنْيَا
dünya
and in
وَفِى
ve
the Hereafter
ٱلْءَاخِرَةِۖ
ahirette
And for you
وَلَكُمْ
ve size vardır
therein
فِيهَا
orada
whatever
مَا
her şey
desire
تَشْتَهِىٓ
çektiği
your souls
أَنفُسُكُمْ
canlarınızın
and for you
وَلَكُمْ
ve size vardır
therein
فِيهَا
orada
what
مَا
her şey
you ask
تَدَّعُونَ
istediğiniz

naḥnü evliyâüküm fi-lḥayâti-ddünyâ vefi-l'âḫirah. veleküm fîhâ mâ teştehî enfüsüküm veleküm fîhâ mâ tedde`ûn. (Fuṣṣilat 41:31)

Diyanet Isleri:

"Rabbimiz Allah'tır" deyip sonra da doğrulukta devam edenler, onları, melekler, ölümleri anında: "Korkmayınız, üzülmeyiniz, size söz verilen cennetle sevinin, biz dünya hayatında da, ahirette de size dostuz. Burada, canlarınızın çektiği, umduğunuz şeyler, bağışlayan ve acıyan Allah katından bir ziyafet olarak size sunulur" diyerek inerler.

English Sahih:

We [angels] were your allies in worldly life and [are so] in the Hereafter. And you will have therein whatever your souls desire, and you will have therein whatever you request [or wish] ([41] Fussilat : 31)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Biz, dünya yaşayışında da size dostuz, ahirette de ve burada, canınız ne isterse var ve burada dilediğiniz her şey sizin.