اِنَّ الَّذِيْنَ كَفَرُوْا وَظَلَمُوْا لَمْ يَكُنِ اللّٰهُ لِيَغْفِرَ لَهُمْ وَلَا لِيَهْدِيَهُمْ طَرِيْقًاۙ ( النساء: ١٦٨ )
Indeed
إِنَّ
şüphesiz
those who
ٱلَّذِينَ
kimseler
disbelieved
كَفَرُوا۟
inkar eden(ler)
and did wrong
وَظَلَمُوا۟
ve zulmedenler
not will
لَمْ يَكُنِ
olmayacak
Allah
ٱللَّهُ
Allah
[to] forgive
لِيَغْفِرَ
bağışlayan
them
لَهُمْ
onları
and not He will guide them
وَلَا لِيَهْدِيَهُمْ
ve iletmeyecektir
(to) a way
طَرِيقًا
yola
inne-lleẕîne keferû veżalemû lem yeküni-llâhü liyagfira lehüm velâ liyehdiyehüm ṭarîḳâ. (an-Nisāʾ 4:168)
Diyanet Isleri:
İnkar edenleri ve zalimleri Allah şüphesiz bağışlamaz, onları içinde temelli ve ebediyyen kalacakları cehennem yolundan başka bir yola eriştirmez. Bu, Allah'a kolaydır.
English Sahih:
Indeed, those who disbelieve and commit wrong [or injustice] – never will Allah forgive them, nor will He guide them to a path, ([4] An-Nisa : 168)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Kafir olanları ve zulmedenleri Allah yarlıgamaz ve onları hiç bir yola sevk etmez.