وَاِنْ مِّنْ اَهْلِ الْكِتٰبِ اِلَّا لَيُؤْمِنَنَّ بِهٖ قَبْلَ مَوْتِهٖ ۚوَيَوْمَ الْقِيٰمَةِ يَكُوْنُ عَلَيْهِمْ شَهِيْدًاۚ ( النساء: ١٥٩ )
And (there is) not
وَإِن
ve andolsun
from
مِّنْ
her biri
(the) People
أَهْلِ
ehlinin
(of) the Book
ٱلْكِتَٰبِ
Kitap
but
إِلَّا
ancak
surely he believes
لَيُؤْمِنَنَّ
mutlaka inanacaktır
in him
بِهِۦ
ona
before
قَبْلَ
önce
his death
مَوْتِهِۦۖ
ölümünden
And (on the) Day
وَيَوْمَ
günü de
(of) the Resurrection
ٱلْقِيَٰمَةِ
kıyamet
he will be
يَكُونُ
O olacaktır
against them
عَلَيْهِمْ
onların aleyhine
a witness
شَهِيدًا
şahid
veim min ehli-lkitâbi illâ leyü'minenne bihî ḳable mevtih. veyevme-lḳiyâmeti yekûnü `aleyhim şehîdâ. (an-Nisāʾ 4:159)
Diyanet Isleri:
Kitap ehlinden, ölmeden önce, İsa'ya inanmayacak yoktur. O, gerektiği gibi inanmadıklarından, kıyamet günü onların aleyhine şahit olur.
English Sahih:
And there is none from the People of the Scripture but that he will surely believe in him [i.e., Jesus] before his death. And on the Day of Resurrection he will be against them a witness. ([4] An-Nisa : 159)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Ve kitap ehlinden hiçbiri kalmayacak ki onun ölümünden önce ona inanmasın, o da kıyamet günü, onların aleyhine tanık olacak.