وَلَا تَهِنُوْا فِى ابْتِغَاۤءِ الْقَوْمِ ۗ اِنْ تَكُوْنُوْا تَأْلَمُوْنَ فَاِنَّهُمْ يَأْلَمُوْنَ كَمَا تَأْلَمُوْنَ ۚوَتَرْجُوْنَ مِنَ اللّٰهِ مَا لَا يَرْجُوْنَ ۗوَكَانَ اللّٰهُ عَلِيْمًا حَكِيْمًا ࣖ ( النساء: ١٠٤ )
velâ tehinû fi-btigâi-lḳavm. in tekûnû te'lemûne feinnehüm ye'lemûne kemâ te'lemûn. vetercûne mine-llâhi mâ lâ yercûn. vekâne-llâhü `alîmen ḥakîmâ. (an-Nisāʾ 4:104)
Diyanet Isleri:
Düşman milleti kovalamakta gevşeklik göstermeyin. Eğer siz acı çekiyorsanız, şüphesiz onlar da sizin çektiğiniz gibi acı çekiyorlar; oysa siz Allah'tan onların beklemedikleri şeyleri bekliyorsunuz. Allah Bilendir, Hakim olandır.
English Sahih:
And do not weaken in pursuit of the enemy. If you should be suffering – so are they suffering as you are suffering, but you expect from Allah that which they expect not. And Allah is ever Knowing and Wise. ([4] An-Nisa : 104)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Düşman olan kavmi takipte gevşek davranmayın. Siz acı duyuyorsanız şüphe yok ki onlar da sizin duyduğunuz acıyı duyuyorlar ve siz Allah'tan, onların ummadığı şeyleri umuyorsunuz ve Allah, her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir.