يٰٓاَيُّهَا النَّبِيُّ اِنَّآ اَرْسَلْنٰكَ شَاهِدًا وَّمُبَشِّرًا وَّنَذِيْرًاۙ ( الأحزاب: ٤٥ )
O Prophet!
يَٰٓأَيُّهَا
ey
O Prophet!
ٱلنَّبِىُّ
peygamber
Indeed, We
إِنَّآ
elbette biz
have sent you
أَرْسَلْنَٰكَ
seni gönderdik
(as) a witness
شَٰهِدًا
şahid
and a bearer of glad tidings
وَمُبَشِّرًا
ve müjdeci
and (as) a warner
وَنَذِيرًا
ve uyarıcı
yâ eyyühe-nnebiyyü innâ erselnâke şâhidev vemübeşşirav veneẕîrâ. (al-ʾAḥzāb 33:45)
Diyanet Isleri:
Biz seni şahit, müjdeci, uyarıcı; Allah'ın izniyle O'na çağıran, nurlandıran bir ışık olarak göndermişizdir.
English Sahih:
O Prophet, indeed We have sent you as a witness and a bringer of good tidings and a warner ([33] Al-Ahzab : 45)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Ey Peygamber, gerçekten de seni, bir tanık, bir müjdeci ve bir korkutucu olarak gönderdik.