وَاِنْ كَانُوْا مِنْ قَبْلِ اَنْ يُّنَزَّلَ عَلَيْهِمْ مِّنْ قَبْلِهٖ لَمُبْلِسِيْنَۚ ( الروم: ٤٩ )
And certainly
وَإِن
halbuki
they were
كَانُوا۟
onlar idiler
before before
مِن قَبْلِ
daha önceden
[that] it was sent down
أَن يُنَزَّلَ
(yağmurun) indirilmesinden
upon them
عَلَيْهِم
kendilerine
[before it] [before it]
مِّن قَبْلِهِۦ
önce
surely in despair
لَمُبْلِسِينَ
umutsuz(dular)
vein kânû min ḳabli ey yünezzele `aleyhim min ḳablihî lemüblisîn. (ar-Rūm 30:49)
Diyanet Isleri:
Rüzgarları gönderip bulutları yürüten, onları gökte dilediği gibi yayan ve küme küme yığan Allah'tır. Artık sen de aralarından yağmurun çıktığını görürsün. Allah'ın kullarından dilediğine verdiği yağmurla, daha önceden kendilerine yağmur indirilmesinden ümidlerini kesmiş oldukları için onlar seviniverirler.
English Sahih:
Although they were, before it was sent down upon them – before that, in despair. ([30] Ar-Rum : 49)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Halbuki onlara yağmur yağdırılmadan önce hepsi de ümitlerini kesmişlerdi.