وَقَالَتْ طَّاۤىِٕفَةٌ مِّنْ اَهْلِ الْكِتٰبِ اٰمِنُوْا بِالَّذِيْٓ اُنْزِلَ عَلَى الَّذِيْنَ اٰمَنُوْا وَجْهَ النَّهَارِ وَاكْفُرُوْٓا اٰخِرَهٗ لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُوْنَۚ ( آل عمران: ٧٢ )
veḳâleṭ ṭâifetüm min ehli-lkitâbi âminû billeẕî ünzile `ale-lleẕîne âmenû veche-nnehâri vekfürû âḫirahû le`allehüm yerci`ûn. (ʾĀl ʿImrān 3:72)
Diyanet Isleri:
Kitap ehlinden bir takımı şöyle dedi: "İnananlara indirilene günün başında inanın, sonunda inkar edin ki, belki dönerler ve dininize uyanlardan başkasına inanmayın". De ki: "Doğru yol Allah'ın yoludur". Ve yine başkasına da verildiğine veya Rabbinizin katında Müslümanların karşı delil getirip sizi alt edeceğine inanmayın, derler. De ki: "Doğrusu bol nimet Allah'ın elindedir, onu dilediğine verir. Allah'ın fazlı her şeyi kaplar, O her şeyi bilir".
English Sahih:
And a faction of the People of the Scripture say [to each other], "Believe in that which was revealed to the believers at the beginning of the day and reject it at its end that perhaps they will return [i.e., abandon their religion], ([3] Ali 'Imran : 72)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Kitap ehlinin bir bölüğü de dedi ki: İman edenlere indirilene gündüzün inanın, akşam üstü inanmayın, kafir olun, belki iman edenler de inançlarından dönerler.