فَكَيْفَ اِذَا جَمَعْنٰهُمْ لِيَوْمٍ لَّا رَيْبَ فِيْهِۗ وَوُفِّيَتْ كُلُّ نَفْسٍ مَّا كَسَبَتْ وَهُمْ لَا يُظْلَمُوْنَ ( آل عمران: ٢٥ )
Then how (will it be)
فَكَيْفَ
peki nasıl (olacak)?
when
إِذَا
zaman
We will gather them
جَمَعْنَٰهُمْ
topladığımız
on a Day -
لِيَوْمٍ
bir gün için
no doubt
لَّا رَيْبَ
hiç şüphe olmayan
in it
فِيهِ
kendisinde
And will be paid in full
وَوُفِّيَتْ
ve tastamam verilip
every
كُلُّ
her
soul
نَفْسٍ
insanın
what it earned
مَّا كَسَبَتْ
kazandığı
and they
وَهُمْ
ve onların
(will) not
لَا
asla
be wronged
يُظْلَمُونَ
zulme uğratılmadığı
fekeyfe iẕâ cema`nâhüm liyevmil lâ raybe fîhi vevuffiyet küllü nefsim mâ kesebet vehüm lâ yużlemûn. (ʾĀl ʿImrān 3:25)
Diyanet Isleri:
Geleceğinden şüphe olmayan günde, onları topladığımız ve haksızlık yapılmayarak herkese kazandığı eksiksiz verildiği zaman, nasıl olacak?
English Sahih:
So how will it be when We assemble them for a Day about which there is no doubt? And each soul will be compensated [in full for] what it earned, and they will not be wronged. ([3] Ali 'Imran : 25)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Onları toplayıverdiğimiz gün ne olacak halleri? O günün geleceğinde hiç şüphe yok ve o gün herkese kazancının karşılığı verilecek, zulmedilmeyecek onlara.